“`html

Sokak Hayvanları Yasası Tartışma Yaratmaya Devam Ediyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda 42 saat süren yoğun görüşmelerin ardından, sokak hayvanlarını koruma amaçlı kanun teklifi TBMM Genel Kurulu’nda 3 gün boyunca masaya yatırıldı. Meclis’teki çalkantılı tartışmalar sonucunda, ‘ötanazi’ terimi yasadan çıkarılarak, Veterinerlik Hizmetleri Kanunu’nun 9. maddesi üzerinden bir düzenlemeye gidildi. Ancak hayvan hakları savunucuları, bu maddenin zorunlu durumlar için ötanazi işlemlerini belirlediğini dile getirerek itirazda bulundu. Siyasetçiler, sanatçılar ve vatandaşların tepkileri arasında, CHP partisi yasayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyarak iptali için hukuki sürecin başlatılmasını istedi. Bu tartışmalar sürerken, Niğde, Ankara Altındağ, Ümraniye ve Gebze’deki barınaklarda bulunan kötü şartlar altındaki hayvanların durumu, eleştirilerin odağı haline geldi. Hayvanlar arasında ölü kediler ve köpekler, çöplerde bulunan baygın hayvanlar, kamuoyunda büyük tepki topladı.

BELEDİYELERE GÖNDERİLEN YAZI: “ÖTENAZİ İŞLEMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLMELİ”

Çanakkale Doğa Koruma ve Milli Parklar Denetim ve Tespit Raporu’nda dikkat çeken ifadelerin yer aldığı belgede, belediyelere gönderilen yazıda, “Barınaktaki yasaklı ırk, agresif ve bulaşıcı hastalık taşıyan hayvanların, 5199 sayılı Kanun’un 13. maddesi gereğince, Veteriner Hekimler tarafından ötenazi işlemlerinin yasal çerçeveye uygun olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir” şeklinde ifadeler yer aldı.

“BARINAKLAR SADECE SAHİPLENDİRME İÇİN AÇILMALI”

Barınakları tüm vatandaşların ziyaretine açma konusuna ilişkin, sadece hayvan sahiplendirme amaçlı ziyaretlere izin verilmesi gerektiği vurgulandı. 3. maddede, “Barınaklar, zoonoz hastalıkların yayılma riskini azaltmak için önemli bir yere sahiptir. Bu hastalıkların insanlara ve diğer hayvanlara bulaşmasını önlemek adına hijyen koşullarına ve düzenli sağlık kontrollerine büyük önem verilmelidir. Barınaklar, yalnızca sahiplendirme amacıyla vatandaşların erişimine açılmalı, diğer tüm ziyaretler kesinlikle yasak olmalıdır.” ifadelerine yer verildi.

“TEDAVİNİN GEREKSİZ YERE UZATILMASI, KAYNAKLARIN VERİMSİZ KULLANIMINA YOL AÇAR”

Hasta hayvanların tedavi süreçlerine ilişkin 5. maddede, “Bulaşıcı hastalıklara sahip hayvanların kontrolsüz sevk ve tedavi süreçlerinin gereksiz yere uzatılması, sağlıklı hayvanların hayatını tehlikeye sokmakta ve kamu kaynaklarının verimsiz harcanmasına neden olmaktadır” denildi.

AVUKAT OKTAY: “KANUNDA ‘YASAKLI IRK ÖLDÜRÜLSÜN’ DİYE BİR MADDE YOK”

Odatv’ye değerlendirmelerde bulunan Avukat Kübra Oktay, ‘ötanazi’ meselelerine değindi. Eleştirilen yasada, yasaklı ırkların öldürülmesine dair açık bir madde bulunmadığını, barınaklarda davranış bilimi konusunda eğitim almış bir veterinerin olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu belirtti:

“Bu düzenleme, yasaklı ırk kavramını kapsar. 7527 sayılı yeni kanun, 5199 sayılı kanunun 9. maddesindeki tedbirlere atıfta bulunmaktadır. Maddede geçen ‘olumsuz davranışlar’ ifadesi, her yasaklı ırkın sorun yaratacağı anlamına gelmez. Tedavi edilmez hastalıklar, zoonoz hastalıklar gibi durumlar için ötanazi uygulanabilir. Bu kararın, üç veteriner doktorun imzasıyla alınması gerektiğini vurgulamak önemlidir. Ne yazık ki bu uygulama sahada yeterli şekilde yansıtılmamıştır.”

“HASTALIĞI OLAN HAYVAN DA AGRESYON GÖSTEREBİLİR”

Oktay, “Davranış problemleri var, ama bu sorunların nedenleri tam olarak anlaşılmadan bir veterinerin karar vermesi yanlıştır. Saldırganlık, bazen sağlık sorunları veya travmayla ilgili olabilir. Irk temelinde yaşam hakkının gasp edilmesi kabul edilemez” şeklinde uyarıda bulundu.

“KEYFİ ÖTANAZİ VE ÖLÜMLER ENDİŞE VERİYOR”

Oktay, bulaşıcı hastalıklarla ilgili detaylı incelemelerin yapılmasının önemine vurgu yaparak, ötanazi kararlarının üç veteriner tarafından ortaklaşa alınması gerektiğini söyledi:

“Hiçbir düzenleme, belirsizlik oluşturmamalı. Ancak mevcut yasa, hayvanların yaşam haklarını hiçe sayan uygulamaları teşvik ediyor. Veterinerlere tanınan belirsiz yetkiler, bu tür keyfi öldürmelere yol açıyor.”

“BARINAKLARDA DAVRANIŞ UZMANI YOK”

Saldırgan ya da rehabilite edilemeyeceği düşünülen hayvanların, sadece bir veterinerin kararına dayandırılması gerektiğini savunan Oktay, “Hiçbir barınakta davranış uzmanı bulunmuyor. Veteriner hekimleri, davranış bilimi eğitimi almıyor ve hayvanların davranışlarını yanlış değerlendirebiliyorlar” dedi.

“BARINAK ZİYARETLERİNİ ENGELLEYEN HİÇBİR HÜKÜM YOK”

Barınaklara erişim kısıtlaması ile ilgili olarak, Oktay, “Kamu kurumlarının şeffaf bir yapısı vardır. Yeni talimatlarla insanların barınakları ziyaret etmeleri engellenemez. Şeffaflık ilkesi gereği vatandaşlar, barınakların durumu hakkında bilgi almanın hakkına sahiptir.” ifadelerini kullandı.

“BU MADDE YAŞAM HAKKINA DAİR OLUMSUZ BİR MESAJ VERİYOR”

Oktay, tedavi süreçlerinin gereksiz yere uzatılmaması konusunu ele alarak, “Bu madde yaşam haklarını ihlal eden bir durum yaratıyor. ‘Bütçeyi verimli kullanın’ ifadesi, tedavinin yarıda kesilmesi anlamına mı geliyor?” diye sordu.

“SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMAYI PLANLIYORUZ”

Oktay, “Bu talimat yoluyla bir hukuk ihlali söz konusu. İdari yargıda gereken işlemleri başlatmak için suç duyurusu hazırlıyoruz. Bu durumu yargıya taşımayı planlıyoruz” dedi.

GÜLER: “KANUNDA ASLA ÖLDÜRME YOK”

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, yeni yasayı eleştiren muhalefet milletvekillerine tepki göstererek, “Bu kanunda kesinlikle öldürme yok. Sahiplenme teşvik ediliyor” ifadeleriyle savunmasını yaptı.

Sinem Hançerigüzel

“`